İster çocukları Waldorf okuluna gidiyor olduğu için ister kendilerini Waldorf metodolojisine yakın hissettikleri için günümüzde pek çok ebeveyn çocuklarına evlerinde de Waldorf yaklaşımına uygun bir ortam yaratmak istiyor. Ancak Waldorf evi güzel ahşap oyuncaklar ve ipek kumaşlarla özleştirilse de elbetteki bundan çok daha fazlasını içermekte.

Waldorf evi üç temel prensibi barındırır: Ritm, Bağ Kurmak ve de Hayal Gücü...

Ritm

Aile içindeki ritm, öngürülebilirlik ve istikrarı beraberinde getirir bu da daha az kargaşa demektir ve bir aktiviteden diğerine kolayca geçebilmeye olanak sağlar. Bu çocuklar kadar ebeveynler için de önemlidir. Örnek olarak çocukların akşam yemeğinin ardından kendi tabaklarını makineye yerleştirmeleri ardından pijamalarını giyip dişlerini fırçalaması ve anne babalarının yemek masasını toplaması ardından onları yatırmaları rutinini verebiliriz. Hep aynı zamanda ve aynı sıra ile olan bu aktivite hayatın doğal bir parçasına dönüşerek külfetli bir angarya gibi hissedilmez.

Bağ Kurmak

Waldorf evlerindeki diğer bir önemli unsur bağdır. Tabii ki hem ebeveynlerin hem de çocukların hayatlarında bağ kurdukları bir çok şey vardır. Ama bunlardan en önemlisi doğa ve aile bireyleri ile kurulan bağdır.

Doğa ile kurulan bağ

Açık havada ve doğada geçirilen zamanın düzenli bir aile aktivitesi olması Waldorf yaklaşımını ev hayatına taşımak için önemli bir ilk adımdır. Bu bir bebek için temiz hava almak adına bebek arabasında yada ana kucağında yapacağı bir yürüyüş, yeni yürümeye başlayan için ise su birikintilerinde oyun oynamak ve ya daha büyük yaşlardaki çocuklar için bahçede yada balkonda çiçek ekmek konusunda yardımcı olmak olabilir. Önemli olan sizin ve çocuğunuzun her gün dışarda zaman geçirmesidir. Çünkü evde yaratacağımız duyusal deneyimlerin hiçbiri dışarda olanların yerini tutamaz. Doğada geçirecekleri zaman çocuklara doğal hayat hakkında hiç bir kitaptan öğrenemeyecekleri kadar çok şey öğretecektir.

Aile Bireyleri ile Kurulan Bağlar

Çocuğunuz ile bağ kurmak için her fırsatı kullanın. Waldorf okullarında bilgi, aracı bir kitap olmadan direkt olarak öğretmenden çocuğa aktarılır. Evde bu kesintisiz bağı sağlamak çok daha kolaydır, çünkü bağ ebeveyn ve çocuk arasında doğal olarak var olan bir ilişkidir. Yine de bunu desteklemek için bir kaç yöntem önerebiliriz.

Çocuklarınıza hikayeler anlatmak, ama bir hikaye kitabından değil kendi hayal gücünüzden yada çocukluğunuzla ilgili bir anektodu paylaşmak gibi. Bunun onun üzerinde nasıl farklı bir etkisi olacağını hemen farkedeceksiniz.

Hayal Kurmak

Waldorf eğitiminin en önemli armağanlarından biri yaratıcı oyundur. Waldorf okullarında öğretmenler hikaye anlatırken görsel araçlar kullanmazlar ve çocukların kendi içsel resmetme yetilerini kullanmalarını desteklemeye çalışırlar. Sizin de evde çocukarınızın hayal güçlerini kullanmalarını desteklemeniz onların bir o kadar yaratıcı olmalarına ve artistik becerilerini geliştirmeye yardımıcı olur.

Oyuncaklar, Betimlemeler ve Hikayeler

• Yaratıcı Oyun - Çocuğunuza çok belirgin hatları olmayan oyuncaklar ve oyun materyalleri verin. Hatlar ne kadar az belirginse, çocuğunuz o kadar çok hayal gücünü kullanıp, bu bir oyuncaktan farklı oyuncaklar yaratacaktır. Ahşap bloklar, parça kumaşlar, doğada bulacağınız dallar ve taşlar çocuğunuz için mükemmel oyun nesnelerine dönüşecektir.
• Betimlemeler ve Mecazlar - Göndelik yaşamda karşılaşılan durumları çocuğunuza anlatmak için küçük mecazlar ve değişik betimlemer sunun. Mesela doğada karşılatığınız farklı bitkilere kişilikler yüklemek gibi. Bu hem çocuğunuzun olayları ve nesneleri kavramalarına yardımcı olacak hem de daha esnek bir düşünce yapısı geliştirmelerine yardımcı olacaktır.
• Hikaye Anlatımı - Çocuğunuzun hayal gücünü beslemek için anlatılan hikaye ve masalların yeri çok büyüktür. Bu hikayeleri oyunlarına artistik bir şekilde taşımaları da çocuğunuzun içsel resmetme yetilerini geliştirmeleri için paha biçilmezdir.